Kayıtlar

Nisan, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Aden'in Rüyası (Bölüm 29)

Resim
Saatlerdir gelen giden kimse olmamıştı. Bu kez işin ciddiyetini anlamaya başlamıştı. Annesi onu kurtaramayacaktı, hiç kimse kurtaramayacaktı. Kesin yatağının altındaki defterini bulmuşlardı. İlaçları bulmaları o kadar önemli değildi ama defteri bulmaları onun sonu olacaktı. Gerçek anlamda sonu... Aksi halde şu an burada değil evinde olurdu. Karnı çok açtı, buraya geldiğinden beri yediği tek şey babasının ona aldığı tavuk dönerdi, ama iştahı olmadığından onu da doğru düzgün yiyememişti. Ayrıca soğuktan donuyordu. Yanında kalan bu tuhaf kadınlardan korktuğundan dolayı gözünü kırpmamıştı, uykusuz ve yorgundu. Yaklaşık bir saattir, vücudunda anlam veremediği tuhaf şeyler hissediyordu. Midesi bulanıyor, karnı dayanılmayacak derecede ağrıyordu. Ara sıra gözleri kararıyor, sonra normale dönüyordu. Aklına yediği tavuk döner geldi, acaba zehirlenmiş miydi? Son zamanlarda birçok kişinin tavuk dönerden zehirlendiğini duymuştu, acaba babası farkında olmadan ona bozuk tavuk döner mi yedirmişti? Hay...

Aden'in Rüyası (Bölüm 28)

Resim
Saat sabahın beşiydi. Ahırı süpürüp hayvanların yattıkları yerleri temizliyordu. Buradaki işini bitirdikten sonra kümese de temizlik yapması gerekiyordu ama soğuk ellerini uyuşturmaya başlamıştı. Bu işi akşam bırakacaktı. Şimdi gidip kendisine bir kahve yapacak ve Okan’ı uyandıracaktı. Gece yağmur yağmış, karları yavaş yavaş eritmeye başlamıştı. Bu yüzden kapının önündeki karları temizlemekle uğraşmadı. Etraf çamura dönmüştü, bu da işini daha da zorlaştıracaktı. Kar temizleme işini yağmura bırakmak en doğrusuydu. Dün sabah Aden’i tekrar göz altına almışlardı. Annesiyle babası da onunla beraber gittiğinden, Bora bütün bir günü ve geceyi onların yanında geçirmişti. Buraya taşınalı neredeyse üç hafta olmuştu ama çocuk hala okula gitmiyordu. Eve doğru ilerlerken karşıdaki eve baktı. Karanlığa ve sessizliğe gömülmüştü. Poliseler yaklaşık iki saat orada arama yapmışlardı ama sonuçla ilgili hiçbir şey bilmiyordu. Arama yapılırken Önder işteydi ve dünden beri ne Fırat ile ne de Melisa ile konu...

Aden'in Rüyası (Bölüm 27)

Resim
Herkes kahvaltı masasındaydı, ama Aden onlarla aynı sofraya oturmamak için buz gibi havaya ve tipiye aldırmadan evin önündeki verandanın merdivenlerinde oturuyordu. Başı hala ağrıyordu ve hala bandajlar sarılıydı. Günlerdir okula gitmiyordu, onun istediği de buydu ama şimdi okuldan daha büyük bir sorun vardı. Onu gerçekten bir tımarhaneye yatıracaklar mıydı? Eğer bunu yaparlarsa diye her ihtimale karşı oradan kaçma planları yapmaya başlamıştı bile. Peki kaçmayı başarabilirse nereye gidecekti? Ne yapacaktı? Bu şehirde ailesinden başka hiç kimsesi yoktu. Önder’de ona asla yardım etmezdi, annesiyle babasına, onu zorla hastaneye yatırmak için fikir bile vermişti. Bunu yapmışken bir de ona yardım mı edecekti? Hakan amca da onu kurtaramazdı. Onu hiç kimse kurtaramazdı. Sıkışıp kalmıştı. Tipi şiddetini arttırmıştı. Meteoroloji bu günlerde yağmur yağacağını söylemişti ama kar, bölgenin hakimiyetinin tamamen kendisinde olduğunu göstermek istercesine şiddetini arttırmıştı. Babasının sipariş verd...

Aden'in Rüyası (Bölüm 26)

Resim
“İşte, elimizde olanlar bunlar.” dedi Melisa, dosyaları orta sehpanın üzerine bırakarak. Melisa tüm bu belgeleri emniyetten gizlice aldığı, daha doğrusu çaldığı için bunları herhangi bir yerde inceleyemezlerdi. Bu yüzden Melisa’nın evine gitmek zorunda kalmıştı. Şu an ikisinden başka kimse yoktu ama birazdan Fırat’ta gelecekti. Önder dosyalardan birini eline alıp kapağını açarken, Melisa ayağa kalktı. “Çay mı istersin kahve mi?” “Kahve, her zamanki gibi olsun.” Melisa mutfağa gittiğinde, Önder önündeki dosyalarla baş başa kaldı. Elindeki dosyanın kapağını açtığı an onu parçalanmış ceset ve olay yeri fotoğrafları karşıladı. Önder kaşlarını çatarak, şaşkınlık içinde fotoğraflara baktı. Uzun zamandır ceset ya da herhangi korkunç bir şey görmediğinden, bunlar onu biraz ürkütmüştü. Aslında daha çok kanı donmuştu. Karşısındaki fotoğrafta bir çift kol vardı. Her yeri çamurla ve kanlarla kaplı bir çift kol. Bir çöp konteynırının dibinde, küçük bir kan gölünün ortasında duruyordu. Etrafı karlar...