Kayıtlar

Aden'in Rüyası (Bölüm 35)

Resim
Heyecandan içi içine sığmıyordu. Onu heyecanlandıran şey ne hastanenin onun hakkında vereceği karar ne rüya defteri ve ilaçlarının o çantaya nasıl girdiğiydi. Yalnızca Önder’i düşünüyordu, sadece onu. Başka hiçbir şey düşünemiyor hiçbir şeye odaklanamıyordu. Rüyasını gerçekleştirmiş olmak da umurunda değildi. Onun umurunda olan şey nihayet Önder’in onu fark etmesiydi. Onunla fiziksel temas kurması, onun sıcaklığını, nefesini hissetmesiydi. Önemli olan şey yalnızca buydu ve bunu başarmıştı. Nasıl olduğunu anlayamasa da başarmıştı. Bütün gece heyecandan uyuyamamıştı. Kahvaltıda da doğru düzgün bir şeyler yiyememişti. Odanın içinde volta atıyor, sadece Önder’in hayalini kuruyordu. Gece uyuyamadığından dolayı defterine yazacak rüyası da yoktu. Kendi kendine sırıtarak pencerenin yanına yaklaşmış dışarıyı seyrederken, odasının kapısı açıldı ve kapıda bir hasta bakıcı belirdi. “Ziyaretçin var.” dedi yaşlı kadın ve onun soru sormasına fırsat vermeden, kapıyı kapatıp gitti. Aden bunu da umursa...

Aden'in Rüyası (Bölüm 34)

Resim
Karanlığın içinde doksan kilometre hızla ilerliyordu. Yolu yalnızca aracının farları aydınlatıyordu. Hastaneden çıktıktan sonra Okan’ın aracını ona teslim edip kendisine maliyeti düşük bir araç kiralamıştı. Okan işe gidip geldiğinden dolayı onun aracıyla İstanbul’a gidemezdi. Faruk amcadan iki hafta izin almış, arkadaşlarının gözünün onu üzerinde olacağını, korkmaması gerektiğini söylemişti. Ama yaşlı adam kendisinden çok onun için endişelenmişti çünkü İstanbul’a ne için gittiğini biliyordu. Yanına yalnızca birkaç parça yedek kıyafet ve Melisa’dan aldığı cinayet dosyası vardı. Gözü yolda, aklı ise hastanede yaşananlardaydı. O anı aklından bir türlü çıkaramıyordu. Nasıl olur da böyle bir hata yapabilirdi. Asıl sorun Aden’in bunu yapması değil, Önder’in ona karşılık vermesiydi. Bunu yapmaması gerekiyordu ama iş işte geçmişti. Aden kim bilir şimdi ne düşünüyor ne hayaller kuruyor ne beklentilere giriyordu. Sahi Aden bunu neden yapmıştı, hangi cesaretle? Melisa bile onca yüzsüzlüğüne rağme...

Aden'in Rüyası (Bölüm 33)

Resim
Gözlerini açtığında odanın içine gün ışığı doluyordu. Saatin kaç olduğunu bilmiyordu ama kimse onu uyandırmaya gelmediğine göre henüz dokuz olmamıştı. Yattığı zaman aralıksız uyuyacağını düşünmüştü ama gece boyunca sürekli uyanmıştı. Şimdi de kimse ona seslenmeden uyanmıştı, uykusunu bir türlü alamamıştı. Gece kesik kesik de olsa bir rüya görmüştü ama odasında rüyasını yazacak hiçbir şey yoktu. Daha sonra bunun için birilerinden kâğıt ve kalem isteyecekti. Kendisini halsiz ve yorgun hissediyordu. Yattığı yerden doğrulduğunda, masanın üzerinde küçük bir valiz gördü. En azından ona giyecek bir şeyler getirecek kadar düşünen birileri hala vardı. Hantal bir şekilde yataktan kalkıp, sallana sallana masaya doğru birkaç adım attı. Uykusuzluktan gözleri yanıyor, yutkunurken de boğazına dikenler batıyordu. Gece üşütmüş olmalıydı. Önceki gün, tüm gününü buz gibi nezarethanede geçirmişti. Bu berbat yerde hastalanmamayı umuyordu. Üzerine giyinecek bir kazak aramak için valizin fermuarını açtı. Giy...

Aden'in Rüyası (Bölüm 32)

Resim
Hafta sonu olmasına rağmen sabah erken saatte uyandı. Evdeki hiçbir işini yapmadan, hatta kahvesini bile içmeden üzerini değiştirip evden çıktı ve araca doğru ilerledi. Yüzünü yıkamamıştı, kahvesini de içmediğinden dolayı uykusunu tam olarak dağıtamamıştı. Zaten gece de doğru dürüst uyuyamamıştı. Sadece kısa bir süre uykuya daldığını hatırlıyordu. Uykusuzluktan dolayı üşüyordu, bir de yataktan çıkar çıkmaz kendisini dışarı atınca, dondurucu soğuk onu iliklerine kadar titretmişti. Karlar yavaş yavaş erimeye başlıyordu ama dışarıda hala kar havası vardı. Baharın yüzünü ne zaman göstereceği belli değildi. Kontağı çevirdiğinde biraz olsun kendine gelmek için bir sigara yaktı. Sigarasından derin bir nefes alırken karşıdaki eve göz attı. Hava hala karanlıktı ve karşıdaki ev karanlıkla uyum içindeydi. Hiçbir penceresinden ışık sızmıyordu. Uykuda olamazlardı çünkü gece eve geldiklerini hiç duymamıştı. Etrafta fazla insan olmadığından dolayı en ufak sesleri bile duyabiliyor, hatta uykusundan uy...

Aden'in Rüyası (Bölüm 31)

Resim
Polislerin söylediklerinin aksine yine savcı karşısına ve mahkemeye çıkmaktan kurtulmuştu. Çünkü hem sitedeki evinde hem de köy evinde hiçbir şey bulunamamıştı. Ama o serbest kalmasını beklerken hiç beklemediği bir şey olmuştu. Kardeşi onun aleyhine ifade vermişti. Bunu öğrenince tedirgin olmaya başlamıştı. Şimdiye kadar aile üyelerinin yazılı ifadeleri alınmasına gerek duyulmamıştı. Neden durduk yere kardeşinin ifadesini almışlardı? onlara ne anlatmıştı? Şimdilik tek bildiği, kardeşinin onunla ilgili bir itirafta bulunduğuydu. Aptal çocuk! Seni aptal çocuk! Geri zekâlı... diye söylenmişti kendi kendine. Bora’nın onlara verdiği ifadede edeceği tek itiraf geçen sene, kim olduğunu bilmediği biri tarafından ona gönderilen ceset fotoğrafları olabilirdi. Bunlardan polise hiç bahsetmemişti çünkü o fotoğrafların Mert’in cinayetiyle hiçbir ilgisi yoktu. Sadece sadistin biri ona kafayı takmıştı ve onunla alay etmek için devamlı ceset fotoğrafları göndermişti. En azıdan o böyle düşünüyordu. Kald...